Kaç aydır köşemizde, Bayburt’umuzda yaşanan bazı sorunlardan ve bunların çözüm yollarından bahsetmeye çalıştık.
İstedim ki bu konuları açık ifadelerle anlatalım artık.
Hani hep deniliyor ya, muhalif olmak için muhalefet yapmamak lazım.
Gerçi köşemizde körü körüne muhalefet yapmadığımızı, yazılarımızı okuyan, bizi tanıyan arkadaşlarımız da iyi bilir.
Memleketimizin gelişmesine yönelik ortaya koyacağımız fikirler burada sınırlı kalmayacaktır ve daha da genişletilecektir pek tabii. Mutlaka halkımızın da katkıları olacaktır.
Nede olsa insanız. Eksiklerimiz, hatalarımız da olacaktır.
Çözüm yollarını ararken, İlimizin geçmişini, bu gününü ve geleceğini dikkate almaya çalıştık. Bu konuya kısıtlı köşemizde, kısa yazı dizileri şeklinde devam edeceğiz.
Uzun yazılar yoruyor insanımızı.
Bu çalışmamızda gözümüzden kaçan noktalar da olacaktır mutlaka. Bu noktalar için, şahsi mailime ve gazetemizin internetteki adresine eleştirilerinizi beklediğimi de belirtmekte fayda görüyorum. Bu eleştirilere, köşemde yer vermek, beni mutlu edecektir. 
 
Diğer yandan, ilimize ait haberlerin yayınlandığı internet sayfalarındaki tartışmaları burada vurgulamakta da fayda görüyorum.
Gerçi bazı eleştirilerin dozu ağır olsa da, halkımızın, ilimizde yapılan faaliyetlere karşı artan duyarlılığını görmek umutlandırıyor beni.
Bu arada, Bayburtlu basın mensubu arkadaşlarıma da teşekkür etmeden geçemeyeceğim.
Memleketimiz hakkında ki haberleri ve eleştirileri objektif olarak yayınlayan Bayburt basın camiası, gerçekten üzerine düşen görevi hakkıyla yerine getirmektedir. Kendilerine ne kadar baskı da, eleştiri de gelse, bunu başarmak hakikaten her yiğidin harcı değil.
 
Evet, gelelim memleketimizin güzel günlerine dönmesi için yapacağımız fikir jimnastiklerine;
İlimizin güzel günlerine dönmesi için yapılması gerekenleri, yakın hedefler ve uzak hedefler olmak üzere iki başlık altında toplamak yanlış olmayacaktır.
İlimizin tarihi ve coğrafi konumu dikkate alındığında Doğu Anadolu’nun Karadeniz’e açılan en önemli kapısı olduğu rahatlıkla görülecektir. Özellikle, İran sınır kapısı faal durumdayken, sanayi esnafımız başta olmak üzere ilimizin ekonomisinde yaşanan olumlu tabloyu hepimiz bilmekteyiz. Geçmiş yıllarda, Bayburt esnafının üretim konusunda yaptıklarını kısıtlı olsa da önceki yazımda belirtiştim. Tarihi ve coğrafi konuma ek olarak iklimsel özelliklerinde dikkate alınması yerinde olacaktır.
 
 
İlimizin ekonomik kalkınmasına yönelik olarak öncelikle yakın hedeflerin neler olabileceğinden başlayalım;
Trabzon limanının kapasitesi göz önüne alındığında Doğu Anadolu’nun ve İran’ın bu limana açılabileceği en kestirme güzergâh Bayburt’tan geçmektedir. Bu sistem, tersine de düşünülebilir. Trabzon limanının Doğu Anadolu’ya ve İran’a açılan en kestirme güzergâhı Bayburt’tan geçmektedir. Alternatif Rize ve Artvin yolları incelense dahi, bu özel konum değişmeyecektir. Önemli olan Bayburt’un en kısa yoldan sahile bağlanması zorunluluğudur.
Bu bağlanma iki yol üzerinden gerçekleşebilir.
Birincisi tarihi belgelerde de yer alan ve ipek yolunun sahile bağlantı güzergâhı olan Araklı yolu, diğeri ise Uzun göl yolu dur. Şimdi birileri diyecek ki “ Ne gerek var bu iki yola?”
Şimdi bu yollar neden gerekli onu konuşalım…
Uzun göl yolu bizim için önemli. Neden mi?
Yıllardır uzun göle gelen turist kafilelerin Bayburt’umuza nasıl gelebileceği tartışılmaktadır. Bey böyrek ve Şehit Osman’ın türbeleri ile 5 bin yıllık kalemiz zaten bilinmekte idi. Son yıllarda Abdulvahhab hazretleri türbesinin ilimizde olduğunun tespit edilmesi, Aydıntepe yeraltı şehrindeki başarılı çalışmalar, Çimağıl ve Buz mağaralarının bulunması, bu konun daha da gündemimize oturmasını sağlamıştır.
Uzun göl ve çevresinde yaşayan insanlarımızla olan sosyolojik bağlarımız da bunun alevlenmesine neden olan diğer etkenlerdir.
Uzun göle, yılda gelen turist sayısının 200 ila 300bin arasında değiştiği belirtilmektedir.  Kurulacak Turizm köprüsü ile turist sayısının %10’u ilimize getirilse, yıllık 20-30bin turistin ilimize gelmesi sağlanacaktır. Her turist ortalama olarak 50 dolar harcasa-ki bu rakam minimum olarak ön görülmüştür- yıllık 1–1,5 milyon doların Bayburt esnafının kasasına girmesi demektir.
Esnafın ödeyeceği vergilerdeki artış göz önüne alındığında, bu yolun açılması için harcanacak paranın devletin kasasına ne kadar zamanda geri döneceği de hesap edilebilir.
İşte Bayburt’umuzun Uzun Göl yoluna ihtiyacı bu nedenle önemlidir. Uzungöl ve çevresindeki halkın Bayburt’umuza gelip yapacakları alışverişler ve diğer etkenlerden bile bahsetmeye gerek var mı bilmem.
 
Bayburt’umuzun kalkınmasına yönelik olarak, Araklı yolu ve diğer yakın hedefleri ileri ki yazılarımda bahsetmek üzere sağlık ve sıhhat dolu nice güzel günlere…
 
Unutmadan…
Bayburt’ta sanayileşme adına ekonomik krizde dahi üretimlerine devam eden tuğla fabrikası, dikenli tel, römork ve ot biçme makinesi üreticilerini burada tebrik etmeyi kendime bir görev olarak addediyorum.
Bu üreticilerimizin, slogandan öte, gerçek anlamda ellerinden tutulsa neleri başaracaklarının farkında olan bir Bayburtlu olarak, ilimizin kalkınmasında, tarım ve hayvancılıkla beraber, sanayileşmenin, mermer-doğal taş ve turizm sektörlerinin yekvücut olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamaktan da gurur duyarım.
Yukarıda yaptığımız basit bir hesap ile turizmde ilimize gelecek desteği gözler önüne sermeye çalıştık kanaatimizce.