1888 yılında Bayburt´ta doğmuş. Babası, Mehmet Ali Efendi, annesi Saadet Hanım´dır. (Babasının dedesi Rizeli Yanbeğ Oğullarındandır ve Mustafa Reşit Paşa döneminde onun konağında kavas olarak bulunmuştur). İlkokulu Bayburt´ta, liseyi Erzurum Sultanisi´nde tamamlamıştır. Ailece daha sonra İstanbul´a göç etmişlerdir. Babası İstanbul´da ticaretle uğraşmaya başlamış ama savaş yıllarındaki ekonomik kriz onu da sarsmış, iflas etmiştir. Hatta Bayburt´taki ihtişamlı konağını borçlarını ödeyebilmek ve yeniden sermaye oluşturmak için yok pahasına satmak zorunda kalmıştır.
Mehmet Ali Bey, hayatın zorluklarına göğüs germesini bilmiş, bu olumsuzluğun içinde dahi çocuklarını okutmaktan geri durmamıştır. Ancak bu sıkıntıdan etkilenen oğlu Mahmut Kemal, İstanbul Hukuk Fakülte´sine devam ederken ilk yıl öğrenimini yarıda bırakarak Darül Muallimin´e kaydolmuş ve buradan başarıyla mezun olmuştur.
Mahmut Kemal´in ilk görev yeri Birinci Dünya Savaşı yıllarında Bayburt´a bağlı Maden Nahiyesi´nde (şu an köy) Nahiye Müdürlüğüdür. Bu görevi sırasında Kop Dağı´nda köylü kadınları, gözünün önünde taciz eden İngiliz Albay Revington´un ahlaksız davranışına kayıtsız kalamamış ve üzerine yürüyerek Albay Revington´u tokatlamıştır.
İngiliz komutanın tercümanına "Biz namusumuza ne el ne de dil uzattırırız." demiştir. Bu olaylar sonrasında, cesaretinden dolayı Kazım KARABEKİR Paşa onu korumuş hatta övmüştür.
OKUL
Okulda ve hayatta kendisini iyi yetiştirdiği için önemli günlerde konuşmalar yapmış ve o dönem Bayburt Kaymakamı olan Tunalı Hilmi (1871 -1928) Bey´in takdirlerine ve lütuflarına mazhar olmuştur.
Bu görevde iken aynı kazaya bağlı Taht köyünden Hasibe Hanımla evlenmiştir. Bu evlilikten Türkan, Kevser, Turan, Orhan ve Sevinç adında beş çocuğu olmuştur. Onun; ikinci görev yeri 1923 yılında atandığı Erzincan Orta Mektebi Tarih-Coğrafya öğretmenliğidir. Henüz çiçeği burnunda genç bir öğretmendir. Annesi babası ve iki kız kardeşi de yanındadır. Buradaki görevi 1925´te sona ermiştir.
Bir paşanın yardımı ile Erzincan´dan Malatya´ya geçerek burada Şark Orduları Mühimmat Ambarları´nda görev almıştır. Yapılan bazı tartı usulsüzlüklerine el koyarak düzeltmiş ancak tehditlere maruz kalmıştır. Ne kadar düzeltmeye çalışsa da birileri tarafından kantarların ayarları sürekli bozulmuştur. Bunun üzerine bu görevi bırakmaya karar verince babası ,"Oğul sen ne yapıyorsun bizim karnımız yeni doyuyor ayrılma" deyince, babasına çıkışarak, "Ben hayatımda alnıma kara leke sürdüremem." Demiş ve bu vazifesinden ayrılarak yeniden sevdiği mesleğine geri dönmüştür. Sivas Lisesi´nde göreve başlamış, iki yıl burada kaldıktan sonra 1927 yılında Tokat Orta Mektebi Müdürlüğü´ne tayin olmuştur. Bu okul ertesi yıl (1928) karma eğitime geçmiştir.
Tokat´ta geçen üç yılın ardından Mahmut Kemal Bayburt´a tayin OKULolmuş ve Tokat´tan 1930 yılında ayrılmıştır. Geldiği yeni okul bir yıl önce öğretime açılmıştır ve okul müdürü Osman Galip Bey bir soruşturma neticesi görevden alınmıştır. Okulun borçları vardır ve okul kapanmak üzeredir. Nihayetinde okul kapanmış ancak aydın bir insan olan Mahmut Kemal, eşraftan para toplamış okulu yeniden öğretime açmıştır. Bu okulda sekiz yıl çalıştıktan sonra 1938 yılında tayini Trabzon şehir merkezinde Kemerkaya´da bulunan Trabzon Orta Mektebi´ne çıkmıştır. Okulun lojmanı olduğu halde kirada oturmuş ve Trabzon´dan 1946 yılında ayrılıp İstanbul´a yerleşmiştir. 22 Ocak 1967 de vefat eden Mahmut Kemal YANBEĞ mesleğindeki 40 yıl boyunca eğitimci kimliğini vakarla taşımış ve bu kırk yıllık serüvende izin kullanmamıştır.