Meslek Yüksek Okulları, ülkemizde endüstrinin nitelikli ara eleman ihtiyacını karşılamak amacıyla üniversiteler bünyesinde kurulmuş birimlerdir ve sayısı bu yıl itibariyle 528’e ulaşmıştır. Ne yazık ki, bunların bir kısmı hala pasif halde bulunurken, bir kısmı da yetersiz alt yapı ve donanım ile eğitim ve öğretimini sürdürmektedir. Bu okullar, her yıl binlerce mezun vermekte ancak bu mezunların sadece yüzde 10 kadarı istihdam edilebilmektedir. Bu durum insan kaynaklarının israfı demektedir. Ülkemizde MYO serüveni 1980’li yıllarda iyi niyetle başlar ancak planlamadaki yetersizlik, yanlış yapılanma, siyasi manipülasyon, bölge ve ülke ihtiyaç analizinin yetersizliği ve gerekli iyileştirici müdahalelerin zamanında yapılamaması bu okulları ve ürünlerini bugün arzu edilmeyen konuma getirmiştir. Amerika ve Avrupa’da MYO dengi okulların planlanması, kurulması, yapılandırılması, gerekli modifikasyonların zamanında yapılması ve/veya yenilenmesi (bizde olduğu gibi YÖK ve üniversite gibi kurumlar tarafından değil de) endüstri kuruluşlarının bizzat kendileri tarafından yapılır ve endüstri bünyesindeki sanayici ve iş adamları tarafından kurulan danışma kurulları ile yönetilir. Dolayısıyla, neyin gerekli olduğu, hangi alanlarda ihtiyaç duyulduğu, hangi alanlarda doygunluğa ulaşıldığı analizleri bizzat kendileri tarafından yapılır ve şekillendirilir. Bize sıkça sorulan ve talepte bulunulan konulardan biride ilçelerde MYO açılıp açılmayacağıdır. Bayburt Üniversitesi, 20 yıllık gelişim planı içinde Aydıntepe ve Demirözü’nde de birer MYO planlanmıştır. Ancak, bu okulların aktivite alanı ve faaliyete geçirilmesi özelde bölge, genelde ülke bazında yapılacak olan fizibilite etütlerine ve taleplere bağlı olacaktır. Gelişi güzel MYO açılmayacaktır. Şunu belirtmekte yarar var:Planlamayı başaramayanlar, başarısızlığı planlar. Bu nedenle, önceliklerimizi belirlemekte fayda var.  Öncelikle, merkez Dede Korkut Kampusunun altyapı ve sosyal donanımları ile fiziki mekânlarının tamamlanması gerekmektedir. Merkez yerleşke üç fakülte için beş bin öğrenciyi barındıracak şekilde planlanmış ve ona göre yapılandırılmıştır. Ayrıca, on yedi yıldır binası olmayan Bayburt MYO ile 2008 yılında Bayburt Üniversitesi ile birlikte bünyesinde kurulan ve henüz faaliyetine başlayamayan Sağlık Hizmetleri MYO nun da çağdaş fiziki mekânlara ihtiyacı vardır. Bu nedenle, yeni yerleşke alanı belirleme çalışmalarımız hızla devam etmektedir. Bu alanda öncelikle bu okullarımızın ihtiyaçları giderilerek, diğer tüm birimleriyle çağdaş bir üniversite kampus’u oluşturulacaktır. Bunlara ilave olarak,  Bayburt şehrinde de yapılması gereken çok şey var.  Öğrencilerimize hizmet veren barınma, taşıma, yiyecek, eğlence ve benzeri sektörlerin yeterli kalite ve düzeye ulaştırılması gerekmektedir. Dolayısıyla, bu koşullar göz ardı edilerek üniversite birimlerinin şehir dışına taşırılması rasyonel bir yaklaşım olmayacaktır. Unutmayalım ki, öğrencilerimiz esirlerimiz değil, yarının umutları ve ülkemizin geleceğidir. Bu nedenle, onların donanımlı yetişmesi ve onlara bulundukları bölgede asgari yaşam koşullarının sağlanması hepimizin asli görevidir.