Bu sistemlerin geçmiş yıllara göre Türk Üniversiteleri için performans göstergesi daha da düşük durumdadır. Bu performans düşüklüğünün ardındaki nedenleri sistemlerdeki değerlendirme ölçütlerini dikkate alarak aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
- Üniversitelerimiz süratle özerk ve demokratik yapılanmaya kavuşturulmalı, ideolojik ayrışmaların, çatışmaların ve manipülasyonların kıskacından kurtarılmalıdır. Bu kapsamda, aşırı merkeziyetçi YÖK yasası ve Anayasanın ilgili maddeleri süratle gözden geçirilerek, yeni nesil üniversite (üçüncü kuşak üniversite) vizyonu vakit kaybedilmeden tesis edilmelidir.
- Amerika’da yükseköğretime gayrisafi yurtiçi hasıla’dan ayrılan pay %3.1, 19 Avrupa Ülkesinin ortalaması %1.5, OECD ortalaması %1.5 ve ülkemizde ise bu pay 2010 yılı için sadece %0.91’dir. Yükseköğretime ayrılan bütçenin arttırılarak, üniversitelerin araştırma yapabilme yönü ve bunun için gerekli altyapı güçlendirilmelidir.
- Üniversitelere yalnızca devlet destekli bütçe değil, özel bütçede oluşturularak, ekonomik güçlenme sağlanmalıdır. Bunun için, varlıklı hayırsever vatandaşların hibe ve/veya yardımları yanı sıra, üniversitelerin endüstri ile bağ kurma ve proje geliştirme işbirliğini teşvik edici düzenlemelere şiddetle ihtiyaç vardır.
- Nitelikli öğretim elemanı yetiştirilmesine önem verilmelidir. Bu bağlamda, zeki ve yetenekli üniversite mezunlarının üniversitelerde istihdamını özendirici koşullar oluşturulmalıdır. Mevcut nitelikli öğretim üyelerinin motivasyonu için, ekonomik koşulların güçlendirilerek, performansa (nitelikli yayın, endüstri projeleri vb.) dayalı ücretlendirme ve ödüllendirme yoluna gidilmelidir. Alanında başarılı yabancı bilim adamlarının üniversitelerimizde istihdamını (dolayısıyla nitelikli yerli ve yabancı öğrenci teminini) teşvik edici cazip düzenlemeler oluşturularak, uluslararalılaşma mutlaka sağlanmalıdır.