Bir bilim adamı olarak hiç arzu etmediğim ama iyi niyetli bir grup basın mensubu ve vatandaşımızın ısrarı üzerine sizlere bu yazı dizisinde, üniversite yönetimine isnat edilen mesnetsiz suçlamalara idareci olma yönümle ilk ve son kez cevap vermek zorunda kalacağım. Anlaşılan çalışmalarımızdan ve başarılarımızdan rahatsız olan bir gurubun çamur at, izi kalsın girişimi var. Nafile, güneş balçıkla sıvanmaz…Bakın nelerle itham ediliyoruz: Üniversite ihaleleri istediğine veriyormuş! Üniversiteye Bayburtlu alınmıyormuş! Bayburtlu olana iş verilmiyormuş! Rektörün eşi üniversite kadrosunda ama kendisi burada olmadığı halde maaş alıyormuş! Üniversite davalıkmış!Vesaire…

İşte gerçekler:

Üniversitenin ihaleleri istediğine verme gibi bir yetkisi yok. Bu ülkenin bir ihale yasası var. O yasa ile belirlenen koşulları sağlayan her girişimci ihaleye girer ve alır. İşte bu yolla, Bayburt üniversitesinde ihaleye girip iş alan ve işini tamamlayan Bayburtlu hemşerilerimiz şunlardır:Bayburt İnşaat, Özgün Yapı  Sanayi ve Ticaret A.Ş., (760000 TL,) Kenan Turgut (228000 TL), Işıl Koçali (108500 TL), Yaşar Yılmaz (428000 TL).

Üniversitemizin ihtiyaçlarını karşılamak için alış-veriş yaptığı Bayburt ili esnafının bazıları: Abit Mıcık, Akbil Bilgisayar, Akçaylar zücaciye, Altay matbaacılık, Aras elektrik dağıtım, Aygaz Çarpatan Ticaret, Baybim Bilgisayar, Bayburt Bilgisayar, Bayburt ofset Matbaacılık, Bayhanlar Ticaret, Cansızoğlu Elektro Market, Dostlar Ticaret, Ertaş Ticaret, Gözde Çiçekçilik, İlkner Ticaret, İşmar Market, Kanaat Ticaret, Kılıç Otomotiv, Okutmuş Ofset Matbaacılık, Öz Ticaret, Özbek Ticaret, Prizma Kırtasiye, Purut Kitapevi, Seyhanlar Petrol, Topaloğlu Ticaret, Zeki Bilişim, Yıldaş elektrik, Bay-Çay gıda temizlik, Foto Yavuz, HSN güvenlik, Kekeçler cam, Gündoğdu meşrufat, Orcan elektrik, Mutlu Pen PVC, Sıla gazetesi, Kobaloğlu Mobilya Ürünleri, Isparta Aycan Halı Mobilya, Öztürk Anahtar Evi, Yapısan İnşaat Malzemeleri, Eren Birlik Kete Sarayı, Solmaz cam, Tavşanlı Kuru Yemiş, Nabız gazetesi, Vartaş oto Kurtarma, Yeşil Bayburt Gazetesi, Taştan Ticaret, Deha reklam ve diğerleri… Bu alış-verişte 2009-2010 yılları itibari ile Bayburt esnafına Üniversitemizin kazandırdığı meblağ yaklaşık bir trilyon TL’dir. İşte size üniversite öğrencisi ve çalışanı dışında yalnızca Bayburt Üniversitesinin yaptığı ekonomik katkı… Bu yıl yaklaşık 4000 kişilik üniversite nüfusunun bir ayda Bayburt iline yapacağı katkı da minimum iki trilyon TL olacaktır!

Şimdi gelelim Bayburt Üniversitesi bünyesindeki fakültelerde ve Meslek Yüksek Okulunda çalışan, Bayburtlu akademik ve idari personele: Yrd. Doç. Dr. Abdurrahman Okuyan (Genel Sekreter Yardımcısı), Yrd. Doç. Dr. Hakan Söğüt (İlköğretim Fen bilgisi Öğretmenliği Bölüm Başkanı). Yrd. Doç. Dr. İhsan Çubukçu (MYO müdürü), Öğretim Görevlisi Aydoğan Dursun (MYO müdür yardımcısı), Öğretim görevlisi Ebubekir Akkoyunlu (MYO), Öğretim görevlisi Sertakul Durgut (MYO), Araş. Gör. Hülya Kodan (Eğitim Fakültesi), Araş.Gör. Şule akbaş (Gıda Mühendisliği), Araş. Gör. Erdal Öner (İnşaat Mühendisliği).  Coşkun Koçhan (Sağlık, Kültür ve Spor Dairesi Başkanı). Adnan Tosun (İktisadi ve İdari Bilimler Fakülte Sekreteri), Köksal Türk (Ayniyat saymanı ), Muammer Zozik (Memur), Nurullah Tarıkulu(Memur), Fatih Yeşiloğlu (memur), Sinan Koman (Bilgisayar işletmeni), Mehmet Salih Karadeniz (şoför), Erdal Türk (Şoför), Mustafa Yanık (Teknisyen), Sadullah Durgut (teknisyen).  Biz bulabildiklerimizi, davet edip bünyemize dâhil etmeye devam ediyoruz. Bakın size açık çağrıda bulunuyorum. 2547 sayılı YÖK yasanın öğretim elemanı alımıyla ilgili koşullarını sağlayan nitelikli elemanı siz getirin, biz alalım. İşte size örneği: Altın başak ekmek fırınının sabi Sayın Mahmut Develi telefon edip, oğlu ile ziyarete etmek istediğini belirtti. Davet ettim. Geldiler. Oğlunun Selçuk Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde Doktorasını bitirmekte olduğunu, Bayburt Üniversitesine katılması için ikna ettiğini söyledi. O delikanlının, şimdi Bayburt Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesine Yrd. Doç. Dr. olarak atanmak üzere işlemleri sürüyor. Ayrıca, Bayburt Üniversitesinin tüm birimlerinin yemekhanelerini ve kantinlerini işletenlerde Bayburtlu hemşerilerimiz. Bünyemizde çalışan 40 temizlik ve 40 da güvenlik görevlisi olmak üzere 80 kişilik çalışanın tamamı da Bayburtlu. Üniversitemiz Bayburt’ta kurulmuş, adı da Bayburt Üniversitesi olabilir. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti üniversitesidir ve evrensel bir kimliğe sahiptir. Dolayısıyla, Sadece Bayburtlunun üniversitesi değildir ve çalışanları da yalnızca Bayburtlu olmayacaktır.

Eşim, bu üniversitede, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümünde öğretim üyesidir. Görevinin başındadır. Büyük bir fedakârlık yapmıştır. Ankara Büyükşehir Belediyesi, ASKİ genel Müdürlüğü danışmanlığını terk edip, benimle bu şehirde yaşamaktadır. Kızım Rana’da öyle… Bayburt’ta Hayırseverler İlköğretim Okulunda bu yıl beşinci sınıfı tamamlamıştır ve eğitimine devam etmektedir.

Bildiğiniz gibi yeni kurulan bir üniversiteyiz. Bu nedenle, yoğun bir yapılaşma içindeyiz. Bu yapılaşmaların ilk adımı da ihalelerdir. İhaleyi kaybeden firmaların kuşkularını gidermeleri için yargıya ve/veya ilgili mercilere başvurmaları da en doğal haklarıdır. Biz şeffaf ve hesap verebilir bir üniversiteyiz. Üçüncü nesil üniversitelerin bir özelliği de budur. Ancak, bu ihalelerde bit yeniği varmış gibi, ihaleye girenleri ha bire yargıya yönlendirenler, bize zaman kaybettirip, kamuyu zarara uğratanlar iyi niyetli olabilir mi? Ancak, biz bunların yaptığını karşılıksız bırakmayacağız ve hukuk yoluyla hesap soracağız.

Sevgili hemşerilerim. Bizler ve Üniversitemiz hakkında her türlü bilgiye ulaşma imkânınız ve kolaylığınız var. Bizzat üniversitenize uğrayarak veya WEB sayfamızdan sorgulama yaparak ilgili birimlerden doğru ve gerçekçi bilgiye ulaşabilirsiniz.

Bir şey oluyor, bir şey söylüyor ve bir şey yapıyorsanız, doğal olarak eleştirilerle karşılaşacaksınız. Bunun yadırganacak bir tarafı yok. Eğer eleştiriler yapıcı ve tamamlayıcı yönde olursa gelişmeye katkıda bulunur. Bundan da ancak mutluluk duyarız. Ancak, bu eleştirirler kasıtlı olarak tahripkâr ve karalayıcı nitelikte olursa o zaman iftiraya dönüşür. Onunda hiçbir yararı olmaz. İş yapmayan/yapamayan ve üretemeyenler genellikle iftira edenlerdir. Oturup iş yapanları izler, sonrada onların yaptıkları hakkında felsefi yorumlar yaparlar. İftiracı olmak kolaydır. Çünkü ter dökmeyi gerektirmez. Yalnız şunu da hatırlatalım: bugüne kadar hiçbir iftiracının heykeli de dikilmemiştir. Ama iş yapan biri olmak çaba, risk ve değişim gerektirir.Korkulan değişimdir. Bayburt’un dönüşümü ve gelişimidir. Kurdukları statükonun ve menfaat düzeninin sarsılmasıdır. Bayburt ili ve cefakâr halkı gelişim fırsatını üniversite ile yakalamıştır ve bunlara asla prim vermeyecektir. Korkunun ecele faydası yoktur. Çünkü değişmeyen tek şey değişikliktir.

Bu yıl akademik ve idari personel sayımız 280’e ve öğrenci sayımızda 3400’e ulaşmıştır. Nerden… Nereye… Yaklaşık 4000 kişi yani Bayburt nüfusunun yüzde onundan fazla bir topluluk daha Bayburt’taki yaşama katılacak ve bu sayı her yıl artacaktır. Peki, buna hazır mıyız? Bu topluluk için taşımacılık, yiyecek-içecek, barınma, eğlence ve dinlenme mekânları lazım. Gelin bu sektörleri nasıl geliştireceğimize ve bu ihtiyaca nasıl cevap verebileceğimize, kültürel ve tarihi dokusunu örselemeden yaşanabilir çağdaş Bayburt ilini nasıl tesis edeceğimize kafa yoralım. Dedikoduya değil.

Küçük İnsanlar Kişileri, Normal insanlar olayları, Büyük İnsanlar Fikirleri Tartışırlar.