Çünkü bu algı, özellikle CHP ve diğer muhalifler tarafından, Suriye meselesinde ve son günlerde de Ak Parti-Cemaat arasındaki kavgada öne çıkarılmaya çalışılmaktadır.
Fakat bu algı kökünden yanlış ve arızalı bir algıdır.
Neden?
Çünkü birileri, kendinde de olmayan bir “müneccimliği” Başbakandan ve Ak Partiden istemektedir. Hatta “Neden müneccim değilsin?” sorusu kadar saçma ve komik bir tavırla.
Mesela, varsa bugün CHP içerisinde bir müneccim, ona şu soruyu sormak isterim; “Yarın ya da birkaç yıl sonra düşman olacağınız veya dost olacağınız insanları açıklayınız.” Eğer açıklayamıyorsanız “bugünden itibaren ahlaken suç işliyorsunuz”demektir.
Eğer yazdıklarıma “çok saçma” diyorsanız “şükür” diyorum. Çünkü kendi saçmalayışınızı fark etmiş ya da fark edeceksiniz demektir.
Eğer “müneccim” değilse yarın kiminle ne yaşayacağını kim nereden bilebilir ki.
Haşa! Birileri birilerinden “tanrı” gibi davranmasını bekleyemez. Çünkü geleceği müneccimlerde dâhil, “Allahtan başka kimse bilemez”; müneccim dediğime de bakmayın zaten.
Kaldı ki devlet meselelerinde duygusal zeminlere yer yoktur. “İyi” ise istifade edersiniz,“kötü” ise düzeltmeye çalışır, oda olmazsa yollarınızı ayırırsınız.
“Dün çok iyiydiniz, bugün neden düşman?” sorusu, herkesin insani yönüyle aciz kalabileceği bir gerçeğin ihmal edildiği bir sorudur.
Başbakan bu günden, yarın kimlerle nasıl olacağını bilemeyeceği gibi dünde, bu günü bilemezdi/bilemedi.
Bu hangi anlayıştan olursa olsun her insanı ilgilendiren bir acziyettir.
Tahminleriniz ve tedbirleriniz olabilir. Hatta tecrübelerinizde. Fakat kesin bir deliliniz olmadıkça hiç kimseyi suçlayamazsınız. Aslında gerçeği bilerek saptırıyorlar.
Eğer bu mantıktan gidersek, en baştan insanları potansiyel suçlu olarak görmemiz gerekir.
O halde insanlarla ilişkilerimizi devam ettirmenin imkânsızlığı ortaya çıkmaz mı?
Eğer bu mekanizma işlemeseydi CHP bugün, dün yolsuzluklarla suçladığı Sarıgül’ü affedebilir miydi?
Ya da CHP ya da diğer her türlü insan oluşumu şunu diyebilir mi?
“Bizim içimizden asla yanlışa tevessül edecek biri çıkmaz.”
“Var” diyorlarsa ispata davet ediyorum.
Asıl mesele yanlış adam ortaya çıktığında onun yanında durmak ya da durmamak meselesidir. Çünkü insan varsa nefis ve zaaflarda var demektir.