Değişim, en basit ifadelerle; farklı olmak, dönüşmek veya bir durumdan bir başka duruma geçmek, olarak tanımlanabilir. Değişim yaşamın özüdür. Her alanda vardır ve kaçınılmazdır. Bazen kontrolümüz dışında meydana gelir. Çünkü dışımızdaki dinamiklerin zorladığı olgudur. Ama bazen de iç dinamikler nedeniyle kontrolümüz altındadır. İyi yönetilebilirse, arzulanan pozitif değişim kaçınılmazdır. Buna rağmen, hiç de hoş karşılanmaz. Bunun çok değişik nedenleri vardır. Bunlar arasında en önemlileri şöyle sıralanabilir:
1.Kişi genelde yeni ve farklı olan her şeyin karşısında veya negatif tavır içerisindedir.
2.Kişi değişim fikri ile ilgili değildir. Gütmek istediği başka hedefleri vardır.
3.Kişi mesajı ve/veya değişimin yaşamında ve iş hayatında ne tür iyileştirmeler yapabileceğini anlamamıştır.
4.Kişi değişim teşebbüsünü ileri sürenlere güven duymamaktadır.
5.Kişinin sahip olduklarını kaybetme korkusu vardır. Örneğin, sahip olduğu güç, etkinliği, görevi, sosyal pozisyonu, parası vb.
6.Kişinin eski alışkanlıklarından vazgeçme veya yeni şeyler öğrenme yetkinliği yoktur.
Dikkat edilirse, tepki daha çok bilinmeyenedir. Değişimle size ne olacağını bilmek istersiniz (hiç kimse sisli havada bilmediği bir yolda seyahat etmek istemez). Eğer bu soruya sizi tatmin edecek cevap bulabilirseniz, o zaman değişim önündeki en büyük engel kalkmış demektir. Şimdi gelelim bizim değişiklik istediğimiz alana. Şu değişimi planlayabildiğimiz ve yönetebildiğimiz alan. Sosyal yaşam alanımız. Peki, bu alanda arzulanan değişiklik nedir? Statükoyu terk etmek yani gelişmeye, büyümeye ve kalkınmaya engel teşkil eden geleneklerden, kalıplaşmış eski düşünce sistemlerinden ve ilkel yaşantı biçimlerinden vazgeçmek. Buna karşın, ne istiyoruz? Yüksek gelir düzeyine sahip olmak. Nitelikli iş imkânına kavuşmak. Yoksulluktan kurtulmak. Güvenli ve nitelikli barınaklarda yaşamak. Kaliteli eğitim ve sağlık hizmetleri alabilmek. Nitelikli mal ve hizmetleri makul fiyatlarda temin edebilmek. Nitelikli ve etkin ulaşım, iletişim, kanalizasyon, su ve elektrik gibi altyapı sistemlerine sahip olmak. Temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamak. Nitelikli sosyal donatı alanlarına sahip olmak. Nihayet, güvenli ve huzur dolu bir ortamda yaşlanmak. Sakın çok şey istediğinizi düşünmeyin. Bunlar, yaşadığımız evrende insanca yaşamın asgari ölçütleridir. Bunların farkına vardığınızda değişim için ilk olumlu adımı atmışsınız demektir.
Devam edecek…