İslam dininin ana gayesi, hayatını Kur’an-ı Kerim ve sünnet-i seniyye çerçevesinde programlayan bir Müslüman şahsiyeti inşa etmektir.
Bu şahsiyetli Müslümanın temel ölçüsü de, Allah (c.c) ve Resûlü’nün (s.a.s) çağırdığı; kendisine hayat verecek olan ahlaki ilkelerdir.
Allah katında tek olan dinimiz, bizi biz yapan bu ahlaki ve evrensel değerlere sonuna kadar sahip çıkmayı, Müslüman kimliğimizden uzaklaştıracak her türlü söz ve davranıştan kaçınmamızı istemektedir.
MÜSLÜMANLAR ÖNDER İKEN KİMLİKSİZ KALMAMALIDIR
Müslümanlar, kulluğuna, sosyal hayatına, giyimine, yediğine, içtiğine ve tüm değerlerine sahip çıktığında inançlarını sürekli korumuş ve kültürlerinin bozulmasına izin vermemişlerdir. Böylece asırlar boyu devam eden medeniyetler kurmuşlar, hemen her alanda tüm insanlığa önder ve örnek olmuşlardır. Ancak, kendi inanç ve değerlerinden uzaklaştıklarında; yabancı kültürlerin olumsuz etkisi altına girerek kimlik ve aidiyetlerini kaybetmişlerdir. Müslümanlar olarak bizler, değerlerimizle yaşıyor, onlarla dimdik ayakta duruyoruz. En güçlü sığınağımız olan değerlerimize sımsıkı sarılmalı, inancımız, tarihimiz ve kültürümüzle bağdaşmayan batıl örf, adet ve gelenekleri hayatımızdan çıkarmalıyız. Cennet kokarken vatanı, kültürü, toprağı ve taşı; hiç kutlar mı iman etmiş bir Müslüman yılbaşı?
FİGÜR VE SEMBOLLERİN MANASINI BİLMELİYİZ
Maalesef, ahlaki değerlerin değiştiği, örf ve adetlerin hızla bozulduğu bir zamanı yaşıyoruz. Miladi yılbaşı kutlamaları ise kültürel yozlaşmanın bir türü olup, yılbaşı adıyla yapılan eğlencelerde kullanılan figürlerin, çam ağacı kesilmesinin şanlı tarihimizde ve kültürümüzde hiçbir yeri yoktur. Bu yüzden Müslümanlar, eğlencelerde kullanılan sembollerin ardındaki hakikatleri araştırmalı, İslam’ın sembollerini öğrenmeli ve yalnız onları kullanmalıdır. Hristiyanlara ait haç, süslenmiş çam ağacı ve noel babanın, İslam ülkelerini işgale kalkışan zalimleri hatırlattığını bilmelidir. Filistin’de çoluk çocuk, kadın erkek demeden Müslüman soykırımı yapan Siyonist Yahudileri hatırlamalı onlara karşı dikkatli olmalıdır. Filistin’in başta Gazze olmak üzere tüm şehirlerinde akarken kan ve gözyaşı; hiç kutlar mı iman etmiş bir Müslüman yılbaşı?
İÇKİ VE KUMAR ŞEYTAN İŞİ BİRER PİSLİKTİR
Sarhoşluk veren her türlü alkollü içkinin tüketilmesi sadece yılbaşı gecelerinde değil, her zaman yasaktır ve haramdır. Tüm Kötülüklerin anası olan alkol, ocakları söndüren kumar, umutsuzlukta umut aratan şans oyunları ve piyango gibi haramlarla sağlığımızı, zamanımızı ve kazancımızı tüketmeyelim. Adı ne olursa olsun, nerede oynanırsa oynansın, yasal olsun olmasın, kumarın her çeşidi haramdır. Çünkü her yasal olan, helal değildir. Yılbaşı vesilesiyle çekilen piyango da kumardır, haramdır. Çünkü içki ve kumar şeytan işi birer pislik olup; şeytan içki ve kumarla Müslümanların arasına düşmanlık ve kin sokmakta; onları Allah ile birlikte olmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymaktadır. Bu itibarla, helal olması gerekirken maaşı, giyeceği ve aşı; hiç kutlar mı iman etmiş bir Müslüman yılbaşı?
ÖMÜR MUHASEBESİ BİLİNCİYLE YAŞAYALIM
Bir miladi yılın daha son günlerine girerken ömrümüzden bir yılı daha tükettiğimizi, ölüme biraz daha yaklaştığımızı hesap edelim ve kendimize soralım: Hesap gününe hazır mıyız? Allah (c.c) ve Rasulü’nün (s.a.s) istediği bir Müslüman olabildik mi? Müslümanların dostluğunu kazanabildik mi? Ortadoğu’da uzun zamandır devam eden Müslüman katliamına karşı ne yapabildik? İşlenen kötülüklere elimizle, dilimizle ve kalbimizle “DUR” diyebildik mi? Kan ağlarken Gazze’liler, akmazsa gözünden yaşı; hiç kutlar mı iman etmiş bir Müslüman yılbaşı?
Hamza Polat
Mil Diyanet-Sen Bayburt İl Başkanı